İnce tozlar haliyle karşılaşılan ve suyun ilave edilmesi ile birlikte hamur haline gelen ve daha sonrasında ise zamanla plastikliğini kaybedip sertleşen ve bağlayıcı özelliğe sahip olan malzemelere bağlayıcı maddeler adı verilmektedir.
Bağlayıcı maddeler ise ikiye ayrılabilir. Bunlar, toz bağlayıcı maddeler ve sıvı bağlayıcı maddeler olarak sıralanabilmektedir.
Toz Bağlayıcı Maddeler
Toz bağlayıcı maddeler genellikle kireç, alçı, çimento vb. gibi maddeler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sıvı Bağlayıcı Maddeler
Sıvı bağlayıcı maddeler genellikle yol yapımında kullanılan hidrokarbonlu bağlayıcılar olarak karşımıza çıkmaktadır ve bu maddelere su eklenince başlangıçta istenilen şeklin verilebildiği plastik bir hamur elde edilir.
Bu hamur elde edildikten belirli bir süre sonra ise hamur katılaşmaya başlar. Bu olaya priz adı verilmektedir.
Priz olayının iki çeşidi bulunmaktadır. Bunlar hidrolik bağlayıcılar ve hava bağlayıcıları olarak ikiye ayrılır.
Boya Bağlayıcıları
Bunların dışında ayrı değerlendirilmesi gereken bir diğer öğe ise boya bağlayıcıları olmaktadır. Boya bağlayıcıları boyanın ana maddeleri arasında yer almakta olan pigment ya da dolgu maddelerinin içinde kolaylıkla homojen olarak dağılabildiği boya tabakasını oluşturan maddeler boyanın karakterini ve niteliğini belirlemeye yarayan kimyasallardır.
Ayrıca, boya bağlayıcılarına değindikten sonra binder ve stiren akrilik hakkında da bilgi vermek gerekmektedir. Binder, boyar maddenin liflere tutunmasına olanak tanıyan ve yardımcı olan lif ile bağ kuran ve pigment parçalarının sararak film tabakası oluşturan madde olarak tanımlanmaktadır. Stiren akrilik ise mükemmel pigment yükleme özelliği ile dokuların birbirlerine daha iyi tutunmasını sağlayan madde olarak nitelendirilmektedir.
Hidrolik Bağlayıcılar
Hidrolik bağlayıcıları gerek havada gerekse suda priz yapma özelliğine sahip olan ve suda erimeyen bağlayıcılar olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır. Ayrıca, hidrolik bağlayıcılara örnek vermek gerekirse de çimento oldukça iyi bir örnek olacaktır.
Hava Bağlayıcıları
Hava bağlayıcıları yalnızca havada priz yapan bağlayıcılar olarak tanımlanabilmektedir ve yağlı kireç bu bağlayıcı türüne örnek olabilmektedir.
İlk Bağlayıcılar
Tarihte birçok bağlayıcı kullanılmıştır. Bunlar kısaca; toprak, toprak kireçtaşı karışımları, kireç ve alçılar, pişmiş kil tozları, doğal puzolanlar şeklinde sıralanabilir.
İlk Bağlayıcıların Kısa Tarihi
Yapılan çeşitli araştırmalara bakıldığında bağlayıcı maddelerin kullanımının Epipaleotik çağlara kadar gittiği gözlenmektedir ve çeşitli tarihi bağlayıcı örneklerine İsrail, Mısır, Türkiye ve İtalya’da rastlamak mümkün olmaktadır.
İlk bağlayıcı kullanımı M.Ö.17000’de Natufian kültürüne dayanmaktadır. İsrail’de karşılaşılan Natufian binaları 9 m’ye kadar ulaşabilen çaplardaki dairesel barınaklar olmakta ve duvarları işlenmemiş doğal taşların killi-çamurla öğütülmüş kireçtaşıyla sıvanması sonucunda ortaya çıkmaktadır.
Sönmüş kirecin ilk uygulamalarına ise mağara duvarlarına yapılan resimlerde denk gelinmiştir ve kireç mağaralarda iç ve dış dekorasyon ile sıva yapımında kullanıldığına denk gelinmektedir.
Ayrıca, Eski Mısır, Kıbrıs, Girit ve Mezopotamya’nın değişik yörelerinde de kirecin bir yapı malzemesi olarak kullanıldığına dair bulgulara erişilmiştir.
Bunun yanı sıra, Çatalhöyük kalıntıları içinde 8000 yıl öncesine ait harçlarda bulunmaktadır ve Yunanistan’ın Rodos adasında yer alan Kameiros sarnıcının puzolanik malzemeden yapılmış duvarları, kireç-doğal puzolan karışımlarının binlerce yıl öncesinden de bilindiğine dair kanıtlar ortaya sunmuştur.
Arakril ADC 250, Arakril STA 565, Arakril ADC 500, Argoprint 160, Arakril AK 546, Arakril AK 550, Arakril STA 357 Kimteks ürün portföyünde yer almaktadır.